Akış
Ara
Ne Okusam?
Giriş Yap
Kaydol
Ah Kadim Şehir
" İstanbul kadim sırları olan bir şehir. Bizans'tan Osmanlı'ya uzanan gizemler, tılsımlar veya efsane diye anlatılan gerçekliklerle örülmüş yaşayan-yaşatan bir şehir. Her şeyden öte asırlar öncesinden müjdelenmiş bir şehir. Bu yüzden gördüğümüzün ötesinde bir yanı olabileceğine ve ancak arayana sırrını sunacağına dair düşüncelerim var. Ayasofya, Eyüp Sultan ve Kariye, bana göre bu üçlü İstanbul'un en gizemli yerlerinden başı çekenlerdir.
Sayfa 30
"İstanbul kadim sırları olan bir şehir. Bizans'tan Osmanlı'ya uzanan gizemler, tılsımlar veya efsane diye anlatılan gerçekliklerle örülmüş yaşayan-yaşatan bir şehir. Her şeyden öte asırlar öncesinden müjdelenmiş bir şehir."
Reklam
Masonluk, Nostradamus, Kanlı Kontes...
(Kara Büyücü, İblis’in Peygamber'i Crowley'in ilhamları)_ _Abrahadabra; Ra-Horus’un Peygamberi. _Ölüm, köpekler içindir. _Düşkünleri ve mutsuzları ezin. Bu aptal insanların dertlerine azıcık bile endişelenme sakın. _Bir dilenci sefaletini asla gizleyemez. _Lütuf yok. Suçluluk yok. Tek kanun: İstediğini Yap. _Hayvan gibi olma,
Ah şu “ gâvur” kadınlar neler yaptırıyor
Burada da efsane peşimizi bırakmıyor. Söylentiye göre bu Gülbahar aslında Fransa Kralı'nın kızıymış ve son Bizans İmparatoru Konstantinos Dragazes'le evlenmek üzere Bizans'a gönderilmiş. Şehir düşünce o da tutsak olmuş ve sonunda Fatih'in karısı olarak ona Bayezid'i doğurmuş. Üstelik, Müslüman da olmamış. Evliya Çelebi olsun, yabancı gezginler olsun, bu hikâyeyi tekrar ederler. Gerçekten de, Gülbahar'ın türbesi, bu hikâyelerde anlatıldığı gibi pencereleri kapalı durur ve ziyaret edilmez. Oysa Babinger bunların tamamen uydurma olduğunu, Gülbahar'ın arnavut olduğunu söyler. İlginç bir rastlantıyla, benzer bir hikâyesi olan, I. Abdülhamit'in karısı ve II. Mahmut'un annesi Nakşidil Sultan'ın türbesi de burada, biraz daha ileridedir. Bu da on dört kenarlı, pencereleri iki sıra ve ikinci sıradakiler beyzi olan, gayet değişik ve ilginç bir türbedir, yazılarını ünlü hattat Rakım Efendi yazmıştır. Nakşidil türbesinin bahçesinde I.Abdülhamit'in kadınlarından Gülustu'nun da türbesi vardır. Osmanlı tarihinin Batı ile özel ve ortodoksi dışı ilişkisi olan bu iki padişah (II. Mehmet ile II. Mahmut), halkın hayalinde, o yaptıklarını bir kadının bir "gâvur" kadının etkisinde kalarak yapmış olmalılar.
Mühim notları derledim:
Etimolojik olarak, "millet" (nation), Latince "ırk" veya "doğuş" teriminden türemiştir. İlk çıktığında kabilelerle ilgili bir anlam taşıyordu, fakat sonraları kabaca, sadece bir "halk"ı veya "yöre ahalisi"ni (folk) ve "milliyet"i (nationality) değil, aynı zamanda bağımsız ve hükümran bir
Filozof Olamamın Binlerce Sebebinden Sadece Birkaçı
Çocukken eniştemin "büyünce ne olacaksın" sorusuna "filozof" diye karşılık verdiğimde, annem elindeki örgüden kafasını hiç kaldırmadan şu yorumu yapmıştı: " Ben hep diyorum size geri zekalı bu çocuk" Annem gibi elişiyle uğraşan teyzem devam etti sonra : " Benim oğlanlar da salak ama inan bunun kadar
Sayfa 43 - Ketebe Yayınları 1.baskı